Header Ads Widget

Doğal güzellikler Şehri Konya

Kategori günceleri

6/recent/ticker-posts

LGS, YKS Kaygısı ile Nasıl Mücadele Edilir?

LGS ve YKS’da son viraja girildi. LGS ve YKS 4 milyonu aşkın öğrenci ve aileleri ile 12 milyon kişiyi ilgilendiriyor.

Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, adaylara sınav stresi ve kaygıyla başa çıkmada tavsiyelerde bulundu.

LGS ve YKS’de Stres Doğal, Panik Yok

Prof. Dr. Tarhan, “Sınavdan önce stres doğal. Stres var, panik yok” diyor. Stresin yönetilirse kişinin öğrenmesini de artırdığını, beyni kamçıladığını ve dopamin salgılatarak dikkati artırdığını belirten Tarhan, “Canlandırma yapıyor,kişinin öğrenme hızını artırıyor. Ama yanlış yönetilirse de beyin fonksiyonu olumsuz etkileniyor. Yönetebilmek çok önemli.” diyor.

Millî Eğitim Bakanlığınca 2 Haziran’daki Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamında yapılacak merkezî sınav, 973 yurt içi sınav merkezinde 3 bin 891 okulda 62 bin 663 salonda, yurt dışında ise 11 sınav merkezi ve 11 okuldaki 35 salonda yapılacak.

LGS ve YKS Öncesi Sonuç Odaklı Düşünmeyin

Sınav sürecinde sonuç odaklı düşünmek yerine süreç odaklı düşünmenin önemini vurgulayan Tarhan, “Sonuç odaklı düşündüğün zaman ‘Acaba ne olacak kazanacak mıyım, kazanamayacak mıyım, kazanamazsam ne olur, benim için dünyanın sonu mu olacak’ gibi kaygılar olursa olumsuz etkilenir. İnsan kontrol edemeyeceği bir şeyi düşündüğü zaman kontrolü kaybettiği için kaygısı artar ve bu sınavını olumsuz etkiler, kontrol edebileceği şey süreçtir. Günde şu kadar ders çalışacağım, şu an şu kadar başarı gösterdim tarzında süreci değerlendirirse, sürece odaklanırsa kaygıyı kontrol edilebilir hale gelir. Sıfır kaygı zaten kişinin hiç zihnini çalıştırmaması, beynini çalıştırmaması demektir. Bu nedenle kontrol edilebilen kaygı önemli.” şeklinde görüşlerini dile getiriyor.

Bazı Çocuklar Ailesini Mahcup Etme Düşüncesiyle Daha Çok Kaygı Duyar

Ebeveynlerin iyi niyetle çocukların başarısını istediklerini ve farkında olmadan çocukların stresini daha çok artırdıklarını vurgulayan Tarhan, “En çok rastladığımız durum bu. Anne baba çocuğa çok yüksek motivasyon veriyor.’Yaparsın, sen önemlisin, başarırsın, aslansın, kaplansın’ diye, böyle durumlarda çocuğun kaygısı daha çok artıyor. Hatta şöyle söylüyor; ‘sen yapamazsan ne olacak, sen önemlisin’ diyor. Çocuğun bu durumda daha çok stresi artıyor.Beklenenin aksine, ‘Başaramazsam benim için çok kötü olacak, onları mahcup edeceğim’ diye daha çok kaygısı artıyor.” dedi.

Evinizde Sınav Odaklı Bir İletişim Olmamalı

Evin içinde sürekli sınav odaklı bir iletişim olmaması gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Tarhan, “Evin içinde devamlı ‘Ders çalıştın mı, nasıl oldu, merak etme, her şey iyi olacak, başarılı olacaksın’ denildiği zaman kişiyi sonuç odaklı düşündürtüyor. Böyle düşündüğü zaman da öğrenci kontrol edemeyeceği bir konuya odaklandığında kaygısı artıyor.Peki, anne babanın nasıl yapması gerekir böyle durumlarda? Yüksek motivasyon tekniği sorumluluk duygusu olan çocuklarda çok sakıncalı ama sorumluluk duygusu olmayanlarda kullanılabilir” dedi.

Başarıyı Doğru Tanımlamak Önemli

Başarı konusuna da değinen Prof. Dr. Tarhan, “Başarıdan ne anladığımız önemli. Başarı denildiği zaman hep akademik başarı düşünülüyor. Burada şemsiye olan hayat başarısı, akademik başarı ikinci sırada olması gerekir ama akademik başarıya odaklandığın zaman bu sefer küresel sitemin, rekabetçi sistemin, kapitalist sistemin kurbanı oluyor çocuk.Başarılı olmak için yarışma içerisinde oluyor. Kişinin hem mutlu hem başarılı hem de üretken olabilmesi için doğru bir yaşam felsefesi içerisinde başarıyı tanımlamak gerekiyor” şeklinde konuştu. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)



Yorum Gönder

0 Yorumlar