Değerli Filistin sevdalıları ve basınımızın güzide temsilcileri,
Sekiz ayı aşkın bir süredir Gazze'de soykırımda bulunan Siyonist İsrail rejimi dün gece yeni bir caniliğe imza atmış ve Refah'ta onlarca Filistinliyi bombalarla yakarak şehit etmiştir. İyice zıvanadan çıkan Siyonistler, insanlıktan uzak bir halde terör saldırılarını sürdürürken gerçekleşen bu son saldırı sözün bittiği yer olmuştur. Uluslararası Adalet Divanı'nın saldırıları durdurma kararı aldığı Gazze Şeridi'ndeki Refah kentinde yerinden edilen Filistinlilerin çadırlarını bombalayan Siyonistler'in anlayacağı tek dilin silah olduğu da net bir şekilde bir kez daha ortaya çıkmıştır.
Kıymetli hazirun,
Filistin direnişinin kahraman mücahitleri karşısında acziyetin zirvesini yaşayan Siyonistler, savunmasız sivillerden intikam almaya çalışmıştır. Filistin direnişinin geçtiğimiz günlerde onlarca İsrail askerini esir almasıyla Gazze'de yeni bir darbe alan Siyonistlere karşı artık söz bitmiştir. İsrail rejiminin zalimliğini, caniliğini ve katilliğini konuşmak artık beyhudedir. Bundan sonra yapılması gereken tek bir şey vardır ki; o da Siyonistlere karşı fiilen harekete geçmektir.
Sekiz ayı aşkın bir süredir Siyonistlere direnen Gazze halkının da Filistin direnişine destek olmak için meydanları dolduran vicdan sahiplerinin de tek isteği Siyonistlere karşı anladığı dilden yanıt verilmesidir. Bu bağlamda İslam ülkelerinin liderlerine büyük bir sorumluluk düşmektedir. Vakit, Milli Görüş lideri Erbakan Hocamızın dediği gibi İsrail'e karşı güç gösterme vaktidir. Zira İsrail rejiminin kınamalardan, sözlü tepkilerden anlamadığı ve bu tutumu umursamadığı gayet açıktır.
Bugün içerisinde bulunduğumuz zillet halinin en büyük müsebbibi İslam ülkelerinin aciz liderleridir.
Bugün içerisinde bulunduğumuz zillet halinin en büyük müsebbibi İsrail rejimine karşı vahdet ruhunu kuşanıp İslam Barış Gücü'nü oluşturmayanlardır.
Bugün içerisinde bulunduğumuz zillet halinin en büyük müsebbibi Gazze cayır cayır yanarken İsrail rejiminin üzerine kabus olamayan İslam ülkelerinin idarecileridir.
Ey İslam ülkelerinin liderleri;
Allah'tan korkun, İslam'ın izzetine sarılın, dinimizin emirlerini kuşanın.
Sizin acziyetiniz yüzünden Gazze yanıyor ve sizin etkisizliğiniz yüzünden Gazzeli kardeşlerimiz soykırıma uğruyor.
Değerli katılımcılar,
Filistinli kardeşlerimiz bugün insanlık dramının en acısını yaşıyor ve sadece kendi toprakları için değil tüm İslam coğrafyası için bedel ödüyor.
Öyle ki; Filistin direnişi bugün sadece kendi topraklarını koruma yahut özgürleştirme maksadıyla mücahede vermiyor.
Filistinli kardeşlerimiz aynı zamanda Bağdat'ın, Şam'ın, Doğu Türkistan'ın, Diyarbakır'ın ve İstanbul'un selameti için de mücahede ediyor.
Bugün bizler çok iyi biliyoruz ki; karşımızda bulunan İsrail adlı terör organizasyonunun hedefi yalnızca Gazze, Kudüs yahut Batı Şeria ile sınırlı değil.
Bugün İsrail Gazze'de başarılı olduğu takdirde Siyonistlerin yarınki hedefleri Hatay, Diyarbakır, Adıyaman ve daha birçok şehrimiz olacak.
Bundan dolayıdır ki; Hamas sadece Filistin için değil Türkiye için de savaşmaktadır.
Türkiye halkı Hamas başta olmak üzere Filistin direniş hareketlerinin ne yanında ne de arkasındadır. Anadolu insanı bugün Filistin direnişinin ta kendisidir.
Kıymetli katılımcılar sözümüzü alimlerimiz tarafından Filistin mücadelesi için verilen fetvadan bir bölüm ile sonlandırmak isteriz;
"Gazze'yi desteklememek cihaddan kaçmaktır. Siyonistlerin Kudüs, Aksa ve Filistin'e yönelik saldırıları Müslümanların savunma cihadı yapmasını gerektirmektedir. Müslüman halkın elinden geldiğince seferber olması, elindeki tüm imkanlarla düşmana saldırması veya düşmanın ve destekçilerinin elçiliklerine giderek protesto etmesi farzdır"
Sekiz ayı aşkın bir süredir Gazze'de soykırımda bulunan Siyonist İsrail rejimi dün gece yeni bir caniliğe imza atmış ve Refah'ta onlarca Filistinliyi bombalarla yakarak şehit etmiştir. İyice zıvanadan çıkan Siyonistler, insanlıktan uzak bir halde terör saldırılarını sürdürürken gerçekleşen bu son saldırı sözün bittiği yer olmuştur. Uluslararası Adalet Divanı'nın saldırıları durdurma kararı aldığı Gazze Şeridi'ndeki Refah kentinde yerinden edilen Filistinlilerin çadırlarını bombalayan Siyonistler'in anlayacağı tek dilin silah olduğu da net bir şekilde bir kez daha ortaya çıkmıştır.
Kıymetli hazirun,
Filistin direnişinin kahraman mücahitleri karşısında acziyetin zirvesini yaşayan Siyonistler, savunmasız sivillerden intikam almaya çalışmıştır. Filistin direnişinin geçtiğimiz günlerde onlarca İsrail askerini esir almasıyla Gazze'de yeni bir darbe alan Siyonistlere karşı artık söz bitmiştir. İsrail rejiminin zalimliğini, caniliğini ve katilliğini konuşmak artık beyhudedir. Bundan sonra yapılması gereken tek bir şey vardır ki; o da Siyonistlere karşı fiilen harekete geçmektir.
Sekiz ayı aşkın bir süredir Siyonistlere direnen Gazze halkının da Filistin direnişine destek olmak için meydanları dolduran vicdan sahiplerinin de tek isteği Siyonistlere karşı anladığı dilden yanıt verilmesidir. Bu bağlamda İslam ülkelerinin liderlerine büyük bir sorumluluk düşmektedir. Vakit, Milli Görüş lideri Erbakan Hocamızın dediği gibi İsrail'e karşı güç gösterme vaktidir. Zira İsrail rejiminin kınamalardan, sözlü tepkilerden anlamadığı ve bu tutumu umursamadığı gayet açıktır.
Bugün içerisinde bulunduğumuz zillet halinin en büyük müsebbibi İslam ülkelerinin aciz liderleridir.
Bugün içerisinde bulunduğumuz zillet halinin en büyük müsebbibi İsrail rejimine karşı vahdet ruhunu kuşanıp İslam Barış Gücü'nü oluşturmayanlardır.
Bugün içerisinde bulunduğumuz zillet halinin en büyük müsebbibi Gazze cayır cayır yanarken İsrail rejiminin üzerine kabus olamayan İslam ülkelerinin idarecileridir.
Ey İslam ülkelerinin liderleri;
Allah'tan korkun, İslam'ın izzetine sarılın, dinimizin emirlerini kuşanın.
Sizin acziyetiniz yüzünden Gazze yanıyor ve sizin etkisizliğiniz yüzünden Gazzeli kardeşlerimiz soykırıma uğruyor.
Değerli katılımcılar,
Filistinli kardeşlerimiz bugün insanlık dramının en acısını yaşıyor ve sadece kendi toprakları için değil tüm İslam coğrafyası için bedel ödüyor.
Öyle ki; Filistin direnişi bugün sadece kendi topraklarını koruma yahut özgürleştirme maksadıyla mücahede vermiyor.
Filistinli kardeşlerimiz aynı zamanda Bağdat'ın, Şam'ın, Doğu Türkistan'ın, Diyarbakır'ın ve İstanbul'un selameti için de mücahede ediyor.
Bugün bizler çok iyi biliyoruz ki; karşımızda bulunan İsrail adlı terör organizasyonunun hedefi yalnızca Gazze, Kudüs yahut Batı Şeria ile sınırlı değil.
Bugün İsrail Gazze'de başarılı olduğu takdirde Siyonistlerin yarınki hedefleri Hatay, Diyarbakır, Adıyaman ve daha birçok şehrimiz olacak.
Bundan dolayıdır ki; Hamas sadece Filistin için değil Türkiye için de savaşmaktadır.
Türkiye halkı Hamas başta olmak üzere Filistin direniş hareketlerinin ne yanında ne de arkasındadır. Anadolu insanı bugün Filistin direnişinin ta kendisidir.
Kıymetli katılımcılar sözümüzü alimlerimiz tarafından Filistin mücadelesi için verilen fetvadan bir bölüm ile sonlandırmak isteriz;
"Gazze'yi desteklememek cihaddan kaçmaktır. Siyonistlerin Kudüs, Aksa ve Filistin'e yönelik saldırıları Müslümanların savunma cihadı yapmasını gerektirmektedir. Müslüman halkın elinden geldiğince seferber olması, elindeki tüm imkanlarla düşmana saldırması veya düşmanın ve destekçilerinin elçiliklerine giderek protesto etmesi farzdır"
0 Yorumlar