TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, ‘Deprem Bölgesi’nde Çevre ve Halk Sağlığı’ konusunda bir basın bildirisi yayınladı. TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, 6 Şubat 2023 tarihinde gerçekleşen ve merkez üssü Kahramanmaraş`ın Pazarcık ilçesi olarak belirlenen 7,7 büyüklüğündeki depremde başta Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Adıyaman, Şanlıurfa, Malatya, Osmaniye ve Diyarbakır illeri olmak üzere çok geniş bir bölgede büyük bir yıkım yaşandığını, depremin son yıllarda yaşanan en büyük felaketlerden biri olduğuna vurguda bulundu.
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi basın bildirisinde, “depremi yaşadığımız ilk andan itibaren TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu olarak TMMOB’a bağlı odalarımız ile birlikte teknik ihtiyaçlar ve yardım desteği ile yaraları sarmak için çalışıyoruz. Önceliğimiz arama kurtarma çalışmalarının sağlıklı yürütülebilmesi ve depremden zarar görenlere yönelik destek çalışmalarının doğru ve etkin yürütülebilmesi içim tüm kurumlar ile işbirliği ve dayanışma içerisinde olmaktır” açıklamasında bulundu. Arama kurtarma faaliyetlerinin devam ettiğini, deprem bölgesinde geçici barınma alanlarının oluşturulması, hasar tespit çalışmaları, hasarlı binaların boşaltılması, yıkım işlemleri ve enkaz kaldırma çalışmalarının yürütülmesi gerektiğine işaret eden Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, tüm bu çalışmalar bütününde yurttaşların yaşam hakkı, barınma, güvenlik, sağlıklı güvenli gıda ve suya erişim gibi insani ihtiyaçların yönetilmesi sürecinin yaşamsal öneme sahip olduğunun altını çizdi.
Sağlıklı İçme Suyu Sağlanmalı
Geçici barınma alanlarında sağlıklı içme kullanma suyu temininin sağlanmasına işaret eden TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, “atık suların bertarafı ve atık yönetimi afet yönetiminin en önemli unsurlardır. Diğer taraftan, deprem sırasında yaşanan can ve mal kayıplarının yanı sıra, tahrip olan bina ve altyapılar, afet atıkları yarattıkları çevresel riskler nedeni ile çevre ve halk sağlığı açısından olumsuzluklar taşımaktadır. Bu kapsamda acil durum ve afet sonrası müdahale çalışmalarında, çevre ve insan sağlığına yönelik sağlık risklerini azaltmak adına atık yönetimi ele alınması gereken en temel konulardan birisidir” dedi.
Atık yönetimi, çevre ve halk sağlığı konusunda gerekli çalışma ve koordinasyonun sağlanamaması halinde oluşabilecek çevre ve sağlık risklerini önleyebilmek için önemli konuları maddeler halinde açıklayan Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, “sağlıklı içme ve kullanma suyu ihtiyacı karşılanmalıdır. Mevcut alt yapı sisteminin hasar gördüğü göz önünde bulundurularak mobil dağıtım organizasyonu sağlanmalıdır” konusuna dikkat çekti.
Çevre Sağlık Risklerini Önlemek İçin Yapılması Gerekenler:
- Şebeke, depo ve baraj gibi su yapılarının hasar durumları kontrol edilerek gerekli bakım-onarım çalışmaları yapılmalıdır.
- Kuyu, çeşme vb. su kaynakları kontrol edilmeli, su kalitesi ve kirlilik tespiti yapılmalıdır. Suya bağlı ishal vb. hastalıkların önlenmesi için su depolarının klor ile dezenfeksiyonu sağlanmalıdır. Ambalajlı suların uygun şekilde muhafaza edilmesi sağlanmalıdır.
- Kanalizasyon sistemlerinde olası sızıntı ve kaçakların tespitinin çok daha güç olduğu düşünüldüğünde, deprem sonrası su dağıtım sistemlerinin dezenfeksiyonunun takibi ve sürekliliğinin sağlanmalı, lokal ölçekte yeraltı suyu ve şebeke suyu örneklemeleri yapılarak herhangi bir atık su girişimi olup olmadığı kontrol edilmelidir.
- Geçici toplanma ve barınma alanları için temiz suya erişim için portatif tuvalet , duş vb. yapılar temin edilmelidir.
- Oluşacak atık suların uzaklaştırılması için gerekli planlama yapılmalıdır
- Kişisel hijyen malzemeleri, maske ve dezenfektan ihtiyacı karşılanmalıdır.
- Depremzedeler için güvenli gıdaya erişimi sağlanmalıdır. Depolanan gıda malzemesinin son tüketim tarihleri kontrol edilmelidir.
- Sokak hayvanlarının beslenmesi için gerekli organizasyon sağlanmalıdır.
- Kemirgenler ve sokak hayvanlarının açıkta bırakılan çöplerden beslenerek salgın hastalıkları yayma riski bulunmaktadır. Bu nedenle çöpler ağzı kapalı olarak biriktirilmeli ve uygun şekilde uzaklaştırılmalıdır.
- Kemirgen, böcek vb. zararlılar için ilaçlama organizasyonu yapılmalıdır.
- Defin işlemleri için gerekli organizasyon sağlanmalıdır. Gerekli alan, malzeme ve iş gücü ihtiyacı göz önünde bulundurularak planlama yapılmalıdır.
- Bölgede çalışanların sağlıkçılar tarafından önerilen kuduz, tetanoz vb. aşılarını yaptırması sağlanmalıdır.
- Moloz ve yıkıntı atıkları nedeni ile oluşan toz, asbest vb. kirleticilerden korunmak için özellikle arama-kurtarma faaliyetlerinde çalışanların koruyucu eldiven, maske ve koruyucu gözlük kullanmaları sağlanmalıdır.
- Koordinasyon merkezleri için yeterli alan sağlanmalı, konaklama, tuvalet-duş ihtiyacı, yemek servis, malzeme depolama, atık depolama alanı ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır.
- Arama kurtarma faaliyetleri sonrasında yıkıntı atıklarının taşınması ve bertaraf işlemleri için planlama yapılmalıdır. Uygun depolama alanları oluşturulmalıdır.
- Hasar tespit çalışmaları ivedilikle tamamlanmalıdır. Hasarlı olduğu tespit edilen binalar tahliye edilerek kontrollü bir şekilde yıkımı sağlanmalıdır.
- Yıkım öncesinde asbest tespit çalışması yapılmalı ve gerekli önlemler alınarak yıkım gerçekleştirilmelidir.
- Yıkım ve atıkların bertarafı ile ilgili tüm süreçlerde maske, eldiven, gözlük vb. koruyucu ekipmanlar kullanılmalı, işçi sağlığı ve güvenliği için gerekli önlemler alınmalıdır. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
0 Yorumlar