Büyük şehirlerde yaşayan kişilerde yoğun trafik, kalabalık ve bir yerlere yetişme telaşı nedeniyle zaman zaman stres ve kaygı ortaya çıkabiliyor. Stresin hayat akışını bozan ihtimallerin ortaya çıkması olduğunu belirten Ömer Bayar, stresi yönetebilmenin önemine dikkat çekiyor. Bayar, “büyük şehirlerde en büyük stres kaynağı zamanla yarış” dedi.
Büyük şehirlerde en büyük stres kaynağı zamanla yarış. Psikolog Ömer Bayar, stres ve kaygının bir arada kullanılan ve birbiriyle çok fazla karıştırılan iki kavram olduğunu belirterek “Fakat aralarında küçük farklar vardır, semptomları ve belirtileri birbirine çok benzerdir. Örneğin kaygıda nefes alamıyor boğuluyor gibi hissetmek, göz bebeklerinin büyümesi, kalp çarpıntısı, titreme, baş dönmesi, ter dökme gibi fiziksel semptomları vardır. Duygusal semptomlar olarak ise gergin ve öfkeli olma, içine kapanma, karamsarlık, birşeyler yolunda gitmeyecek düşüncesi olabiliyor. Davranışsal olarak ise daha dürtüsel, aceleci, düşünmeden harekete geçme eğilimi gözlenebilir.” dedi.
Stres ve kaygı yönetilebilir…
Bayar, stres ve kaygının kişilerin yönetebileceği durumlar olduğunu belirterek her iki duygunun da doğal tepkiler olduğunu belirtti.
Büyük şehirlerde en büyük stres kaynağı zamanla yarışmaktır
Büyük şehirlerde en büyük stres kaynağı vakitle yarışmaktır diyen Ömer Bayar, “İnsanlar arkadaşlarıyla buluşmak için vakitle yarışırlar, randevularına yetişmek için vakitle yarışırlar. İnsanlar hep zaman yarışı içindedirler. Fakat bazı durumlarda da gerçekçi olmak gerekiyor. Kişi metropolde yaşıyorsa 10 dakikada trafiksiz bir şekilde işe gitmeyi beklememeli, bir alışveriş merkezine gittiği zaman boş bir giyinme kabini beklememeli. Hayat her zaman bizim beklediğimiz gibi akmaz. O nedenle çevresel şartların bize uymasını beklemek yerine bizim mevcut şartlara ve hayatın ritmine ayak uydurabilmemiz gerekir. Daha erken yola çıkmak, farklı ulaşım araçları ya da rotaları denemek, yolculuk sırasındaki vakti müzik dinlemek, sesli kitap dinlemek, aramayı ertelediğimiz insanları aramak gibi aktivite ve girişimlerle değerlendirebiliriz.” dedi. (BSHA- Bilim Ve Sağlık Haber Ajansı)
0 Yorumlar