Mil Diyanet Sen olarak cami ve Kur'an kursları ısıtma ve soğutma elektrik faturaları sorununa ilişkin yaklaşık iki seneden beri gündem oluşturmaya ve çözüm üretmeye çalıştık. Başta Enerji Bakan Yardımcısı, Enerji Piyasası Denetleme Kurulu (EPDK), Diyanet İşleri Başkanı, TBMM olmak üzere birçok kurum ve kuruluş nezdinde görüşmeler gerçekleştirdik. Sorunun çözümüne yönelik bu güne kadar atılmış somut bir adım maalesef olmadı.
Okullar, hastahaneler, valilikler, kaymakamlıklar kısaca tüm kamu kurum ve kuruluşların aydınlatma, ısıtma ve soğutma giderleri devlet bütçesinden karşılanmaktadır. Camilerimizin ve Kur'an kurslarımızın faturaları ise din görevlilerimiz tarafından camiye gelen vatandaşlardan toplanan paralarla ödenmektedir. Bu durum din görevlilerimizi toplum nezdinde küçük düşürmekte, birçok soruşturmanın konusu yapılmakta, en önemlisi de din görevlilerimizin itibarı zedelenmektedir.
Hiçbir öğretmen veya hastane yöneticisi kurumuna gelen elektrik faturasını alıp vatandaşlardan yardım talebinde bulunmazken, 657'ye tabi din görevlilerimizin camilerimizin ısıtma ve soğutma faturaları için halkımızdan adeta dilenci gibi para toplamalarını doğru bulmuyoruz. Esasen bu durum Anayasa'nın eşitlik ilkesine de aykırı bir uygulamadır. Madem tüm kurumların elektrik faturaları devlet bütçesinden karşılanıyor, öyleyse camilerimizin de faturaları devlet bütçesinden karşılanmalıdır.
Devletimiz vatandaşının özgürce ve rahat bir şekilde ibadet yapabilmesi için gerekli tüm koşulları sağlamakla mükelleftir. Kaldı ki son aylarda elektrik faturalarına gelen fahiş zam oranları sadece vatandaşı değil, aynı zamanda camilerimizin de elektrik faturalarını ödeme noktasında zora sokmuştur. Birçok cami ve Kur'an kursumuzun elektrik şalterleri indirilme tehlikesiyle karşı karşıya kalmış, hatta bir çok il ve ilçede bu şalterler indirilerek vatandaşlarımız zor durumda bırakılmıştır.
0 Yorumlar